" İşyerlerinin girişlerinde "kalp vestiyerleri " vardır. İşe gelenlerin bazıları bu vestiyerin farkına varmaz,bazıları ise bu vestiyeri görür ve kalbini bu vestiyere asarak işyerine girer ve işlerini kalpsiz olarak yürütür. Hatta bunların bazıları akşam evine dönerken vestiyerden kalbini almayı unutarak evine de kalpsiz gider ve evindeki ilişkilerini de kalpsiz yönetir."
Sevgili Eray, kitabına böyle bir girişle başlıyor.Bu kitabı okuyup bitirdiğinizde;duygusal ve sosyal zekamız ile duygularımızı yönetmeyi öğreneceksiniz,tavsiye ederim. Ben zevkle okudum, çok şey öğrendim. Öğreneceklerim de çok fazla.
Duygularımızla çatışmak bize zaman ve enerji kaybettirir,gerçekten böyle bir lükse sahip miyiz.?..
Kim olduğumuzu keşfetmek yerine,insanların beklentilerini karşılayıp bize söylenen biri gibi olmak mı mutlu edecek sizi?...
Mutlu olmamız için yapmamız gereken sadece kendimiz olmakken başka çetrefilli yollara girmek bizde olumlu bir etki mi yaratacak?...
Gelişip değişebiliriz, fakat bireysel doğamıza aykırı bir bir yönde gelişmeyi denediğimiz zaman doğayla ve milyonlarca yıllık evrimle kavga etmiş olmaz mıyız?...
Kaybolmuş ve yanlış yönlendirilmiş enerji hayatımızı kolaylaştırabilir mi, bu kısıtlı kaynakları doğru kullanamak bize ne kazandırabilir?...
Eray Beceren' in beklenen kitabı "Duygusal ve Sosyal Zeka " ile duygularınızı yönetmeyi öğrenecek ve duygularınızı keşfetmenin hayatınıza nasıl olumlu bir değer kattığını gözlemleyebileceksiniz.
teşekkürler arkadaşım. Nuray
YanıtlaSil